Ne tonludur renkleri
Dokununca kırmızı, dokununca mor
Öpülürse pastelleşir
Şu Yunan sütunları yok mu bir de
Oya gibi ilmek ilmek işlenir
Bir bakmışsın göğsünden papatya
Sırtından manolya
Kurak topraktan orman devşirir
Kapama yüzünü örtülü vestal
Kumral tenin bir sanat eseri
Şu halka çevirmek vardı
Anlamını bir trambolinin
Tabaklanma vakti de geldi kirazların
Doldurunca şifalı, doldurunca tatlı
Bin bir çeşit kullanma halli
Dakikaları kaldıysa kaldı
İri dokunuşlarla sarılmanın
Eli kolu bağlı dokununca şaşkın
Isırıklar pahalı
Şu çukurlarda biraz şarap olmalı
Yıllanmaya yeni başvurmuş ve baharatlı
Öyle işte
Bir şeyler hiç anlaşılmaz
Fakat anlatılmalı
Halit Karaarslan 